Pazarlama’da Tecrübe mi? Eğitim mi?

Ülkemizdeki eğitim sistemi yıllardan beri eleştirdiğim bir konu oldu benim için. Hatta kişisel tepkimi ortaya koyarak son sınıfta bitirsemde yapmayacağım bir meslek olan biyomedikal bölümünü bıraktım. Benim bırakmamdaki en büyük motivasyonum, neden bıraktığımı ve bıraktıktan sonra ne yapacağımı biliyor olmamdı.

Üniversite’yi bıraksam da kampüsten, üniversitedeki arkadaşlarımdan hiç ayrılmadım. Hep öğrencileri inceledim ve yaptığım gözlemlerden çıkan kritik 3 sonuç şunlar oldu.

1- Üniversite okuyan öğrencilerin çoğu ne yapmak istediğini bilmiyor. Neyi sevdiğini keşfedememiş.

2- Büyük beklentilerle kayıt yaptırdığı bölümün, onun beklentilerini karşılamadığını farketmiş öğrenciler var.

3- Üniversite okuyan öğrencilerin hocaların bilgisi ve liderliğinden şikayetçi olduğu.

Bir eğitimci değilim, bu konu hakkında hiç eğitim de almadım fakat bir insan olarak ve okuduğum kitaplardan, bir öğretmenin oğlu olmamdan dolayı gözlemlerime dayanarak söylüyorum bunları.

Pazarlama bölümü okuyan bir çok öğrenci arkadaşla tanıştım. Sorduğum ilk soru hep “ Bu mesleği gerçekten yapmak istiyor musun?” oldu. Çoğundan da “bilmiyorum!” cevabını aldım.

Bir kaç derse girdim. 2000'li yıllarda kullanılan pazarlama modellerinin anlatıldığına şahit oldum. Güncel bilgileri kullanan öğretim görevlileri bir elin beş parmağını geçmiyor düşününce. Belki bu öğrenciler vizyoner ve güncel bilgileri takip etmeyen eğitimciler yüzünden böyle düşünüyorlar onu bilemiyorum.

Ama bildiğim kesin bir şey var 4 yıl boyunca teorik bilgiler ile yıllardır aynı slayttan ders anlatan eğitimciler olduğu sürece pazarlama konusunda kalifiyeli insanların sektöre girmesi biraz zor olacak gibi görünüyor.

Çünkü artık şirketler, ajanslar pazarlama alanında belli bir tecrübeye sahip kişileri işe almanın derdinde ve haklılar.

Mezun olan öğrenciler de diyor ki “ tecrübeli personel arıyorsunuz da, yeni mezuna fırsat vermezseniz nasıl tecrübe edinecek?!”. Kesinlikle katılmıyorum.

Elinizin altında tek bir tuşla yüzlerce, binlerce okuyabileceğiniz, izleyebileceğiniz kaynak var. Bu şekilde serzenişte bulunan arkadaşlara bir kaç kitap ismi soruyorum, makaleleri takip edebilecekleri web sitelerinin ismini soruyorum, kimse bir şey söyleyemiyor.

Eğitimciler %100 suçlu değil, biraz da eksiği kendinizde aramanızda fayda var.